8 Mart 2010 Pazartesi

Anneme



❝Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer..
Her gece..
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa,koynuna..
Olur olmaz yere,ıslanıyorsa kirpiklerin artık..
Herşeye.
Anneni daha sık anımsıyorsan hatta,anlıyorsan..
Kalbini bir mektup gibi buruşturulup,fırlatılmış,
Kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan...
İçindeki çocuğa sarıl,sana insanı anlatır..❞


Hani delice bağırırsın ya rüyalarında,sesin çıkmaz.. Hatta kimse duymaz,dönüp de bakmaz. Sen sessiz çığlıklarını atarken,kan ter içinde uyanırsın uykundan,bir daha da uyku tutmaz o terin kuruyana dek. Zangır zangır titrer her yanın.. Devamında belki huzurlu bir uyku ya da uykusuzca bir sabahı bekleyiş alır seni..  Uyursan ne ala, uyuyamazsan o yatak genişler de genişler,soğur bir de üstelik. 
Böyle geceler genelde yağmurlu geceler olur. Ya da ben hep böylesine denk geldim,bilemiyorum.
Yağmur damlaları cama değil,beynine beynine vurur.. 
Boylu boyunca koynuna uzanacak bir sevgilin yoksa ya da yan odada seslenecek bir annen yoksa,işin zordur.Yalnızlığıa talimsindir.. Ben şanslıydım ve hala da kendimi şanslı hissediyorum. 
Böyle gecelerde,ürkek sesimle çağırabileceğim bir annem var,ne mutlu bana ! 
Gelir yanıma,kıvrılırım koynuna..
Gözlerim dolar sonra.. Islak kirpiklerim boynuna değer annemin,o an daha sıkı sarılır bana..
İşte bu anlar,paha biçilmez bir huzur yaşatır insana..

Olur olmaz yere ıslansa da kirpiklerin herşeye,bunu anlayıp sualsiz sıcak bakışlarıyla sarabilecek biri varsa yanında yine şanslı insansındır.
Taşmayı bekleyen,dolmuş gözlerle yabancı kalabalıklarda gezmeye minnet etmeni sağlamayacak güçlü omuzlara sahipsen bir de. Anlık şeylerden bahsetmiyorum. Samimiyetsizce yanında bir çanta gibi taşıdığın,kullanım süresi dolunca attığın,anlık insanlar değil söz ettiklerim.
Hakiki,harbi harbi,gözünün içine bakıp sana sarıldığında,o gözünden kopan giden yaşların karşındaki sahici insanın omuzundan sırtına süzülmesini rahatlıkla izleyebileceğin yüreklerden bahsediyorum. Cevap yine *annem oluyor benim..

Büyüyor muyum diye mi bilmiyorum ama,insan tarifi mümkün olmayan acılar çektikçe gerçekten annesini anımsıyor hatta evet hatta anlıyor. Ben yolun yarısındayım,ben acı çektiğimi düşünüyorsam,o kadın neler çekti? Onunkiler acı idiyse,benimkiler neydi?
Üzülüyorum kendime. Nasıl da annemi anlamadan,hoyratca geçirdiğim yıllarıma üzülüyorum. Bir kadın olarak bu hayatta tek başına dimdik durabilmek zaten zorken,kendin gibi çetin bir kadın yetiştirmeye çalışmanın ne kadar güç olduğunu anlıyorum şimdi.. 

Beni bir mektup gibi buruşturup fırlatan eller olsa ve olmaya devam edecek olsa dahi,bir anne elinin,bir ütü misali o mektubu ilk haline getirebileceğini biliyorum ben.. 
Ve sen varsın ya anne nedense kimsesiz hissedemiyorum ben kendimi. 
Arkamda sen varsın ya,ben orduları görüyorum anne ! 
Beni büyütüp kocaman bir insan yapıp,içimdeki çocuğa dokunmadan onu hala minicik kılmanı hayranlıkla izliyorum. 

İçimdeki çocuğa sarıl anne !

Almaya çalışıyorlar onu benden,kov onları anne!


Ben seni seviyorum anne..









0 yorum:

Yorum Gönder